Bürün isyana içimi soğut biraz
Dilimin ucunu biçiyor küfürleri bas
Bugün az kala yakıyordum gemileri
Az daha sabrımı zorlasalardı firar edecekti aklımdan ihtimaller
Vardır hep iyi bahaneler
Sistem ağzımı kapatır ama yazar kalemim en derin ifadeyi
Suskunluk sefil‚ rezaletim olur anlatamazsam bu metaneti
Kalemi bırakıp silaha sarılan bir çocuğa borcum var‚ onun bu emaneti
Sevgisizliğin bir marifeti bu dünya ve onu fena akıbeti
Ölüm ismimi deftere yazana kadar yine anlatırım be ne yapıp edip
Saklama insaniyetini onlara aldanma ki aldatamasınlar
Vicdan avlayamasınlar‚ yalan aklayamasınlar
Yalakalar ve hasımlar, etrafını saran yalancı basın var
Onca kayıp ve de onlarca yasın var, ama baş başa kalamadın göz yaşınla
(hah‚ hah) Buna şaşırma, onlar gibi olmaya çalışma
Çiçekleri ezenler hep vardır ama onların varlığına alışma
Seni kendin olmaktan alıkoyanlar olacak, kendinle de yarışma
Sen gülümse yeter ben ön saftayım hep sözümle sazımla
Yalanı yerine‚ koyamam acı yerine
Batarım en derine, yanarım ellerine
Ooof
Biliyorum onu affetmedin, bir anlık bir gaflet dedin
Hasret çektin yine kasvet yerin, ama bu durumdan ona bahsetmedin
Gözlerinde yeni şafaklar, eski geceler, eski heceler
Eski defterleri soruyorsun şimdi garip hecele; yolu kaybetmedin
Dikkat et sezmesinler, bezgin bitik bir seslesin sen
Dinleyip kapılma fazla ki, sokakta bir gece yolunu kesmesinler
Bıktın derdinin cümlesinden, yarısı kesik gibi tüm resimler
Yalnızın derdi başkadır, aynını çekmeden gülmesinler
Yalnız şiir, yalnız dua; uçurumlardan vardın suya
Omuzlarına kalmış dua, herkes her b*ku yanlış duyar