Söğütlü yaylamın esen yelleri
Savrulmuş yarimin sarı telleri
Genç yaşta yol ettim gurbet elleri
Kuş olup sılaya uçasım gelir
Pınarın başında oturan kızlar
Sizleri andıkça yüreğim sızlar
Bir başka olurdu baharlar-yazlar
Baharlan yaylaya göçesim gelir
Havasında ardıç meşe kokardı
Sevdiğim kız nazlı nazlı bakardı
Pınarından soğuk sular akardı
Doldurup doldurup içesim gelir
Akşam olur yolda kızlar gezerdi
Gönülcüğüm aşktan aşka yüzerdi
Biri sevse başka biri üzerdi
Seveni alıp da kaçasım gelir
Çobanlar yamaçta türkü çağırır
Baharda keçiler oğlak doğurur
Sevdiğim güzel de belin kıvırır
Uzanıp kıvrımın açasım gelir
Karlar eriyip de bahar gelince
Havalar ısınıp toprak gülünce
Koşunca yollarda gelin-görümce
Benim de yaylaya göçesim gelir
Anamız-babamız yayla insanı
Benim yurdum olur onların yanı
Bekleşir kardeşler ısınır kanı
Onlarla yaylaya göçesim gelir
Gözümün önünde canlandı doğa
Tatilde varınca çıkalım dağa
Taşların içinde bir kaplumbağa
Görünce yolunu açasım gelir
Cevizin başında tik-tak tirikler
Cıvıl cıvıl öter taze ferikler
Yayık mı yayıyor canım yörükler
Ayrandan bir helke içesim gelir
Ben Arif'im çok özledim sılamı
Kardeşlerim anam ile babamı
Sevgilimi dostlarımı ablamı
Alıp da yaylaya göçesim gelir