3 Mayıs akşamı günlerden Cuma
Bir masal perisi girdi odama
Belli etmemeye çalıştım ama
Sesim heyecandan titredi bazan
Oldukça güzeldi üstelik ciddi
Yarım saat kadar oturup gitti
Gitmeden kalbime bir alev itti
Yine kaynamaya başladı kazan
Henüz soramadan adını Güle
Ayrılmak zamanı gelmişti bile
Bir daha görüşmek nasip mi kula
Gidince gönlüme çöktü bir hazan
Onu belleğimden atamamıştım
Uyku tutmamıştı yatamamıştım
Talih Kuşu'nu tutamamıştım
Bu oldu beni de en fazla üzen
Mucize peşinde gönlüm çaresiz
Yaşam saatim durdu süresiz
Bir daha gelseydi o kız firesiz
Belki bir yolunu bulurdu Ozan
Yine öylesine bir akşamüstü
96 yılı 14 Mayıstı
Dalmıştım kapımı birisi açtı
O muydu Allahım içeri sızan
Gözüm yanılmasa ah doğru çıksa
Bana damlamazdı gökten su aksa
Dileğim kabul mu olmuştu yoksa
Onu da bana mı yazmıştı Yazan
Evet doğruydu değildi düşüm
Yıllardır ilk defa düz gitti işim
Olsaydı vallahi böyle bir eşim
İkimiz kurardık bir örnek düzen
Bu kez çekinmedim konuştuk biraz
Dilinden bal damlar dudaklar kiraz
Yeni bir güzelle tanıştım bu yaz
Aslen Urfalıymış adıysa Nazan
Bir melek kadar masumdu yüzü
Görünüş sadeydi doğaldı özü
Belli ki değmemiş makyajın izi
Gözleri doğuştan sürmeli Nazan
Gördüğüm kızların en pratiği
Beceri davranış hem de etiği
Fiziği kimyası matematiği
Evrende ilk bire girmeli Nazan
Arif unutmuştu aşkı-sevdayı
Artık toplamıştı okları-yayı
Yeniden yeşertti kuru dünyayı
Güzeller güzeli Urfalı Nazan