Hayli demdir arıyorum cerrahı
Gezerim peşinden varana kadar
Bugün tabibimden aldım bir ilham
Salı çarşambaya görene kadar
Çarşambadan gelir cuma ertesi
Yakıyor canları derdin fortası
Geldim Trabzon'a yurdun ortası
Ara İstanbul'u girene kadar
Binersin vapura bin ayak birden
Görünmez bir kara yol yok eyerden
Bin türlü alem var bakan seyirden
Gezer deryalarda arana kadar
Dolmuyor haftası olmuyor sabır
Görünür deryadan sıralı şehir
Gurbette olanı mevlam sen kayır
Gönder sılasına varana kadar
Bin bir meşakkatle çıktık karaya
Her adımda ihtiyaç var paraya
Gezersen perişan derler nereye
Güldür sen garibi sorana kadar
Otursan kahveye çaydır geliyor
Parası olanı garson biliyor
Parasızlar sokaklarda kalıyor
Cepten meteliği verene kadar
Kimisi oturmuş yüksek sarayda
Peşinen maaşı geliyor ayda
Altında taksisi gezmez yayan da
Gezer meramına erene kadar
Sokaklarda boyacılar geziyor
Meslek için birbirini eziyor
Birbirinin kuyusunu kazıyor
Gezer aleyhinde bir ana kadar
Yazmak ile bitiremem bu halı
Hanımların dudakları boyalı
Gerdanında yüz bir nakış oyalı
Arıyor eşini sarana kadar
Geçti bir on beşlik elinde çanta
Çantaya çok uymuş sırtında manto
Ayakta iskarpin topuklar yayda
Göreni yandırır kırana kadar
Her ne yana baksan başka bir forma
Çekmesin kısmetin yüzünü görme
Berduş tayfasının halını sorma
Yatar sokaklarda yarına kadar
Hep boştur bu yolda yazmak istemem
Üç günlük dünyada azmak istemem
Fena fiillerden sezmek istemem
Ağlarım yaşımı durana kadar
Herkeste bir dert var bendeki başka
Ummazdım başıma geldi bu yaşta
Meşakkat çekerim hayalde düşte
Kulun derdi bitmez kurana kadar
Ağlama Noksani birgün gülersin
Bu elinle gözyaşını silersin
Sağlık olsun memlekete dönersin
Kalırsın burada yorana kadar