Göründü de Hemite'nin kalesi
Hiç gitmiyor aşiretin belası
Yıkılıp Yarsuvat'ın viran kalası
Bu yıllık da burda kalsın elimiz
Eser garbisi de adamı yakar
İçilmez suları yosunlu kokar
Yatılmaz gecesi mucuğu çokar
Sehillemiş açılmıyor gülümüz
Gün burnuna İmeli'den inerdik
Sallanır da Saçaklı'ya konardık
Şihret için yiğit ata binerdik
Çakmaklı tüfekli bizim zorumuz
Devemiz gelirdi tütülü bazlı
Tülünün sesi de bülbül avazlı
Aşığımız vardı kucağı sazlı
Bahşişine cömert idi elimiz
Melik Ejder evliyalar yatağı
Ahir Dağı yaylamızın eteği
Bayazıtlı elimizin tuzağı
Cihan köprüsünden bağlı yolumuz
Arabistan atlarına binerdik
Al kabutu al kendire atardık
Her birimiz bir orduya yeterdik
Alışkan tüfekli bizim zorumuz
Kavrık'a varınca semah dönerdik
Genişleyip Suçatı'na konardık
Ha deyince bin gök atlı binerdik
Mertlik köprüsünden geçer yolumuz
Karadik'ten öte Narnı'nın düzü
Oturmuş beyler de ediyor sözü
Fettahlı beyleri (yük) kim'edek nazı
Enden enden kırık bizim yolumuz
Der Dadalı'm der de bu sitem yeter
Yaylaya çıkınca gukkular öter
Kız gelin kalmadı hep hasta yatar
Döğüşerek ölemedik birimiz