Sakın akça ceren çölden kaçınca
Mail oldum kız göğsünü açınca
Vakti gelip cümle alem göçünce
Düzülür yollara el karmakarış
Yücesinde ima geyik pervane döner
Altın ak gerdanda mum gibi yanar
Sırtında libası her türlü döner
Giyinmiş kuşanmış al karmakarış
On üç on dördünde var m'ola yaşı
Alemi devretsem bulunmaz eşi
Katar katar olmuş gözünün yaşı
Akıyor çeşminden sel karmakarış
Dadaloğlu'm der de bu kimin sesi
Gören aşıklar da çekiyor yası
Eğildi pınardan doldurdu tası
Veriyor içine bal karmakarış