Nakarat:
Yağmur yağar, üzerime yağsın.
Şu lanet ellerim bir tütün daha sarsın.
Kalsın, üstü size kalsın.
Kabukla oynadıkça daha çok kanarsın.
Diaz Dizzy:
Düşünmek istedikçe, düşünmemek iste!
Çünkü; bitirdiğim her sigara aklımda hapiste.
Sorular kurşun gibi benden cevap ister ama.
Benimle kıyasladıkları temiz değil pisler.
Anıları benden daha çok izleyemez kimse.
Otogarlar anlatamaz, dilleri kafeste.
Benim yüzüm düştü bir kere öyle oldu işte.
Ben yolları sırtladıkça dönen yok gidişten hiç!
Oysaki gülüyorduk tehdit eder gibi gece.
O şehri unutmuştuk istediğim gibi..
Güvendikçe güvensizlik gözledi vaktimi.
Bir de rezil olmayı Dizzy'de özledi bak dimi.
Bir sabah kurturuluz uyanınca belki.
Bir şekil geçer derdim terk edince şehri deyip.
Defalarca gittiğimde istedim dönmeyi.
İstedim görmeyi ben de istedim ölmeyi gülüm.
Nakarat:
Yağmur yağar, üzerime yağsın.
Şu lanet ellerim bir tütün daha sarsın.
Kalsın, üstü size kalsın.
Kabukla oynadıkça daha çok kanarsın.
Zayi:
Sabret geldim, kahret derdi
Acınacak tek taraf bir ömrü hep mahfetmen mi?
Ve ben hep korkmuşum ölmekten gör bu acizi tanrım
Nimete şükrümüz bi yokluğu var etmendi
İnsanız lanettik beşeri hırsa boğulduk
Beni doğmadan beyaz bi çarşafa sarsan olurdu
Belkide sıksanız boğulur kesin zalimin gırtlağı
Yok olmuşların dergahında bizlerde sultan olurduk
Ve bir hüsrana o bağrını açtığın bariz
Neydi bi kaltağın koynumuza kaçtığı tarih
Ve kader hayatını bütünüyle yazdığı şair
Zaten bu ateşin harlanıp tek yaktığı Zayi
Esasen baktığın naif bir adam değil doldurmuşlar
Beni kendine sevdirip terketmekle korkutmuşlar
Neden hayal denen bu kaltağa bir zaafım var benim
Meğer onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar
Olmaz mı yani hüzün basar ani
E derdin ne kim üzdü olsun fena değil
Ölümler var fani cehennem zebani
Lan olsun bu hayat edilir telafi
Nakarat:
Yağmur yağar, üzerime yağsın.
Şu lanet ellerim bir tütün daha sarsın.
Kalsın, üstü size kalsın.
Kabukla oynadıkça daha çok kanarsın.