Gökyüzü sormurtuyor bizim için dön artık
Dönmesende karlar saçıma düşer
Kimseye anlatamam bunu ve gelme istemem.
Düzelmek için kadın sen değilmiydin söz veren.
Yabana attığın kalp benimdi. Sen sahiden,
Kimindin? Öğrendim say,kuruttugun bu yaprak tek şahididir güzümün.
Ne zordur kış ortasında tenini benimsemek
Ölseydinde görmeseydim sen benimle değildin.
Yağmurlu günde gittin ve sende başkası gibi,
Başkası gibisin nedense yazdıkça bende delirdim.
Başımı kurtarmam kabil deyil fırtınandan,
Yaşını doldurdu hayallerim öldü çoktan,
Başımı kaldıramam kalbimi alamazken ondan,
Batışı izlemek güzeldir uzaktan
Ayrılıkları bogazlarken gecelerimde
Penceremden bakıyor bütün gece hayaletin.
Gemilerin liman saydığı kuru dudaklarım.
Çelişik her cümlem kapatın şimdilik her yanı.
Varlığım bakışının esiriyken özgürdüm,
sardığın yaram şimdi büyüyor kördüğüm,
Nakarat
Gökyüzü sormurtuyor bizim için dön artık
Dönmesende karlar saçıma düşer artık
Ölümün eşigindeyken düşündüyüm
Gôzümde canlanan hayali aşkın sergisi,
Yüzünle kaplanan gökyüzù hala mavimi,
Hüznünle açtım perdemi görme son halimi,
Eylülde çaresizçe kuruttum karanfili,
Teninde soldurdum tüm kurduğum hayalleri ,
Nefesinle kaç nefes karıştı günah gibi,
Hevesinle gitmiştin terketmene deydimi,
İnan gençliyimi geri getirdi ellerin,
liman gibi bekliyorum dogrumu yelkenin,
Sağnak yağmurlara kaldırım oldu ellerim,
Kokuna hasret kalmaktı kederim,
ruhundan bir şehir yaratıp orda giderim,
Şuurumdan deniz yapıp yelkeni kaybederim,
Hayallere sığarmı bahsettiyim hakikat,
Gururundan yok olan kaçıncı hasat ,
Revamı yeşiller içinde siyahla azab,
Kirpiklerini tavlayan rüzgara kızgınım,
Bu duyguların kıskancıdır zaman uyandım,
Yagmur eşliğinde ardından dalıp bakardım,
Gittin ama bitmedi ne istersin başımdan,
En büyük eser bu hùzünlü yirmi yaşımdan,