Eteğinde çamur anne, eteğinde ateş anne,
Sanki Kudüs oldun anne,
Yüzün bin güneş anne.
****
O ne avuçladığın anne ?
Ellerin yanmış,
Ruhlar ağlaşıyor yine,
Melekler ayaklanmış.
****
Denizler kabardı sen dur !
Denizler kabardı,
Bu ırmaklar yokken anne,
Gözlerin vardı.
****
Kundaklanmış saçlarından,
Kıvılcım düştü anne,
Yaralanmış tüm âşıklar,
Ona üşüştü anne.
****
Yıldızları mı küstürdük ?
Uçup giden ne ?
Belki yoruldu melekler,
Göğü tut anne.
****
Eteğinde çamur anne, eteğinde ateş,
Sanki Kudüs oldun anne,
Yüzün bin güneş.
****
Sen güneşin yıkandığı denizsin,
Hüzünlerin cennetisin ey sahra,
Vahaların olsun cümle ormanlar,
Sen de şiirlerin ormanısın ya.
****
Bir deve kervanı çöl sükûtunda,
Velut bir anadır şiir doğurur,
Artık kelimeler bir bedevidir,
Her ayak sesinden şiir yoğurur.
****
Şairin ölümü bir fırtınadır,
Bu sarı denizde kopar vaveyla,
Kaybolan şiiri çağırmak için,
Şairler Mecnun'dur sahra bir Leyla.
****
Hasna bir devenin tek vuruşundan,
Kaç vezin doğurdun ve de kaç hüzün,
Sesini alırım hüma kuşundan,
Failatün, failatün, failün…
Sanki Kudüs oldun anne,
Yüzün bin güneş.