Çıkabilsem şu mahpustan saraya
Davacılar toplanmışlar efem bir araya
Kimsem yok ki benim ardımı araya
Ağlama Naciye'm sızlama Naciye'm
Avdan geldim yorgunum
Kara kara kaşlara simsiyah saçlara
Çakır ela gözlere vurgunum
Candarmalar şu kuleden bakıyor
Bir elinde mavzer sana bana atıyor
Atma çavuş atma kurşun beni yakıyor
Ağlama Naciye'm sızlama Naciye'm
Avdan geldim yorgunum
Kara kara kaşlara simsiyah saçlara
Çakır ela gözlere vurgunum
Viran kalsın şu mapusun kilidi
Yüreğimde yağ kalmadı eridi
Benim yarim şu Konya'da biridi
Ağlama Naciye'm sızlama Naciye'm
Avdan geldim yorgunum
Kara kara kaşlara simsiyah saçlara
Çakır ela gözlere vurgunum
***
Cahit Öztelli "Evlerinin Önü" adlı
araştırmasında benzer sözlere sahip
bir türküyü şu şekilde aktarıyor (s.111-112)
Çıkabilsem şu mahpustan saraya
Davacılar dizilmişler sıraya
Kimsem yoktur gelse girse araya
Gel sarılalım yoldan geldim yorgunum
Sevdiğimin gözlerine vurgunum
Çıkabilsem şu dağların başına
Dertlerimi yazabilsem taşına
Ben vuruldum nazlı yarin kaşına
Gel sarılalım yoldan geldim yorgunum
Sevdiğimin gözlerine vurgunum
Uzun olur uzun yolun selvisi
Ben de bilmem benim yarim hangisi
Orta boylu ne de ince bellisi
Gel sarılalım yoldan geldim yorgunum
Sevdiğimin gözlerine vurgunum
***
Cahit Öztelli "Evlerinin Önü" adlı
araştırmasında benzer sözlere sahip
bir türküyü şu şekilde aktarıyor (s.626)
Viran kalsın şu mahpusun kilidi
Yüreğimde yağ kalmadı eridi
Benim yarim şu yerlerde bir idi
Hapishane çeşmesi şırıl şırıl akıyor
Aç kapıyı gardiyan ahbaplarım bakıyor
Ah ne imiş kaderim böyle imiş
Ey müstantik müstantik tabancamı ver bana
Bir vefasız yüzünden idam verdiler bana
Ah ne imiş ne imiş kaderim böyle imiş
Mahpushane çeşmesi yandan akıyor yandan
Hapislik bir şey değil ayrılık var bir yandan
Ah ne imiş ne imiş kaderim böyle imiş
Çıkabilsem şu mahpustan saraya
Davacılar toplanmış bir araya
Çarşamba yollarında
Kelepçe kollarında
Yandım aman müstantik
İfadeden usandık
Aman ne imiş ne imiş kaderim böyle imiş