Düşündükçe kurulduğum onca olay arkamızdan geliyorken;
Arkamızdan bıçak yedik! kalk şimdi!
Kafiyeler bi aptalın aşık olmuş haliyle
Bütünleşip, birdenbire çalıp durdu 'senfoniyi”.
Bu; cennetin senfonisi! kim ne duymuş?
Umursamaz bir tavırla tüm gözler üstümüzde daha n'olsun?
İhtiyaçsın aslında, saçlarınla 'paris'sin”; bir gülüşün 'güneydoğu” öyle olmaz. sal gitsin!
Tam bizlik, gözlerimin manzarası..
Kirle pası üstümden atıcam bigün şiirden bi yağmurda..
Keyiftendir hep yek olmam! bi aksilik tuttu şimdi.
'bazen fazla geliyorlar!” arkadaşım; hap içmişsin.
Gidip gelen her bi satır volta atar beynimde..
Kitlenmem! yüklenmem! bu şehirde bıktı artık;
Sahilinde volta atıp bir kaç şişe kırmamdan.
Dediler ki; 'kalk toparlan! olmaz oğlum böyle gitme!”
Anlıyorlar sokaklara ellerimi sallayıpta girmemden..
Her gidene gel denmez!
Her giden de gelseydi bu yangına dert demezdik,
Hep keyiften içerdik biz; isteyince gülerdik.
Biz yettiğince güzeldik de, kaybetmeler kaybedince..
Tam sırası ben içince, isteyince döner dünya!
Şarkılarla eşlik etmek, yaşanmışlık isterler..
Hep yalansız yazdım ben, sende beni öyle dinle!
Öyle fazla yüklüyüm ki; anlatıcak bir sürü dert!
Anlatıcak bir ton sokak! anlatıcak bir ton mevzu!
Anlatıcam bir yangını, maddiyata zarar vermez!
Neyin varsa alır senden, üşürsün bi eldivenle..
Maneviyat alır senden, mağlubiyet yaşarsın ki!
Eşdeğersiz bu yangında kaybettiğin gençliğin..
Ayıkmazsın ilk başında fazla güzel gelir herşey,
Çok mu geçti kendine gel kaybettiğin gençliğin..
Bir hırsım var yenik düşüp yıllar önce heyecanımı kaybettiğim o sokaktan geçtim geçen öyle oldu..
Kafiyenin boynu bükük, kardeşlerin hatrı kalır..
İşgüzârlık bir bakımdan, ben gülünce böyle oldu..
Riyâkârlık vardı bende, 3 senemin kaybı büyük.
Hasar bırakmıyor şimdi! alkolümüz ne durumda?
Bir yenisi ekleniyor, her bi derdi çekip durup küstâhlık ettiricem; sende öyle güzel gülme!
Bu kaçıncı söndür onu, kaçıp gitmek bi ihtimal.
Devrim; buketlerce çiçek, yamaçtaki papatyalar!
Ayrılıklar darbe olur! bir yalnızlık aşkla doğar!
Sonrasında cezaevi koğuşunda yaşar kemâl, okunurken yutkunursun..
Tek dal bi sigarayla volta atar; harmanlık, aptallık, mektuplar..
Saygısızlık bi bakımdan, anlattığım onca ziyân buketlerce papatyalar bi yalnızlık aşkla doğar.
Kaldırımlar gökyüzüne fütûrsuzca isyan eder,
Rahatsızlık veriyorken bu durumlar abla neden bize böyle anlatılmış?
Size böyle bahsedince bizde öyle mahçup olduk, kaldırımda geçen günler..
Parçalıdır bulutlarım, şarkı iner! göğsümüzün en ûcrâsı sevdiğimiz insanlar..
Bu nasıl bir mizânsendir? anlatırken mutluluk var..
Az birazcık aşağılarda el altından mutluluklar verilirken 'adaletin terazisi” başka şeyler tartmak için kullanılmış(!)
Haydi size mutluluklar!