Gökalp Baykal - Issız Ada

Aynı gemideyiz, aynı sulardayız
On metrelik dalgalar aşarken üstümüzden
Geriye dönüş yok, görünen liman yok
Gecenin yarısı, gezinin sonu mu?

"bir düş olmalı gördüğüm bitkin bir gün sonu
Bir yol olmalı bildiğim, uyandıran beni"

Bir ateş yakılmış, bir ıssız adada
Kayalık sahilde sersefil insanlar
Yıllar önce bir gün, böyle bir gecede
Olmuş alabora, enkaz ortalıkta

"bir düş olmalı gördüğüm bitkin bir gün sonu
Bir yol olmalı bildiğim, uyandıran beni"

Yaşlı bir adamdı oturmuş kumsalda
Emirler yağdıran, ateşi körükleten
Çarpmadan kayalara geçtik açığından
O eşsiz fenerin titrek ışığında
"bir düş olmalı gördüğüm bitkin bir gün sonu
Bir yol olmalı bildiğim, uyandıran beni"

Sabah bir kaçıştı azgın fırtınadan
Çığlıklar sevinçten, dürbün elden ele
Ne fener kalmıştı ne de yaşlı adam
Ne katil kayalar ne de ıssız ada

"bir düş olmalı gördüğüm bitkin bir gün sonu
Bir yol olmalı bildiğim, uyandıran beni"

Yolculuk sürecek uzak denizlere
Kabaran dalgalar ve rüzgarın altında
Bazen bir ıssız ada, bazen yakın kıyılar
Bazen filikalar, bazen bir can yeleği

"hiç düş olmadı gördüğüm gün nasıl geçse de
Hiç yol olmadı bildiğim, tekne su alsa da"