önce bulutlar geldi, sonra yağmur,
kapkaranlık oldu şehir, hayat durdu
bir anlık farkındalık
kafiyeler aktı zihnimden
her şey o kadar gerçek ki, o kadar soğuk
bir tarafım çok acırken
başka bir yerimi kesmekle geçti günler
dayanabilmek için çektiğim acıya
sana söylediğim son yalanmış meğer
orada olacağım demiştim
hangimizdi yalan söyleyen?
ellerim kan içindeyken
geldim sana, bir ayaz vaktinde
yapayalnız en sonunu beklerken
hatıranla ben, gölgeler şehrinde
sonsuzluğa çek kurtar beni bu akıl hastanesinden
sel yükselmeden karanlık çökmeden
ışığım ol aydınlat beni
köle işyerinde, mahkum evinde, saltanat cenazesinde
hayat penceremden akıp geçerken
kabuslardan uyandır beni
her şey bir garip buralarda
sanki hem gizli hem de apaçık
uzaklar çok uzak, yakınlarsa içinden çıkılmaz
gitmek isteyip gidemediğim o tüm yerler
söylemek isteyip de söyleyemediğim bütün sözler
gün geliyor anlıyorsun çaresizliğini
bir böcek gibi ezilmemeye çalışıp durmak
her şey o kadar büyük ki
demiştin ya koşarak kaçalım gölgelerimizden
geç kaldık
gölgeler bizim olacağına, biz gölgelerimiz olduk
ellerim kan içindeyken
geldim sana, bir ayaz vaktinde
yapayalnız en sonunu beklerken
hatıranla ben, gölgeler şehrinde
sonsuzluğa çek kurtar beni bu akıl hastanesinden
sel yükselmeden karanlık çökmeden
ışığım ol aydınlat beni
köle işyerinde, mahkum evinde, saltanat cenazesinde
hayat penceremden akıp geçerken
kabuslardan uyandır beni