Bırak ritim benim kanıma girme bu gece
Çünkü atılması gerekli içimdeki bu zehrin
O minnacık kadın ve o zemheri peçe
Beni derine gömen tenin meydanıydı cengin
Şu yaşımda bazı doğrulara sahibim
Doğrulara makul olan yanlışlara da öyle
Doğrular ve yanlışlar tıpkı sen ve ben gibi
Aşık olmuş birbirine daha ne diyeyim söyle
Geride onca yaşanmışlık halının altında
Pişmanlık mı haşa helalim hoştur paşam
Gecenin bu saatinde bana kalemi veriyorsa gizlice
Bu rutinliğe aşık olmaktır yaşam
Orta halli ailemde sefalet ve terbiye
Yatağımda yatarken dünyanın bucakları
Duymak istediğin burda sözlerin kaz altını
Enkaz altı toz duman ve babaannem kucakları
Olan yük omzumda dolan kar avucumda
Yatağımın baş ucunda bir resim ve bin dua
Görmeden yaşadığım şair aziz'den yuva
Uzakları kucaklar yokluğuyla grejuva
İstanbul'un insen boylu dağlarında keder var
Güneşin aşkıyla marmara'ya dolan yar
Gözümde taşıdığım bulut yükü bir damla
Uzakları kucaklar yokluğuyla grejuva
Hayır gücüm ne kadar kolay değil gördüğüm
Benim beni unuttuğum diyarlarda bucaklar
Dünyanın bucakları saçlarını ördüğüm
Burca koşar vaatler saplanırsan çatlar
Neden mi rap hayır sormadım mı sormam
Bazı gece tercümandır limanlarda bir siren
Omurgamda kara tren rayımda durma
Neden mi rap hayır sormadım carpe diem
Bazen simyacıdan eser günüme bu meltem
Yaşamak bir apaç gibi tek başına ve dimdik
Mesneviden eserse rüzgarlara eşlik
Eder bu kalbim en dik yokuşta mutlu sersem
Bu internet aleminden nefretle usandım
İnsanların kıymetini sıraya koyan listelerden
Vallahi kanmam nasibi aldım kisvelerden
Sanırım sende yattım yatağımda uyandım
Olan yük omzumda dolan kar avucumda
Yatağımın baş ucunda bir resim ve bin dua
Görmeden yaşadığım şair aziz'den yuva
Uzakları kucaklar yokluğuyla grejuva
İstanbul'un insen boylu dağlarında keder var
Güneşin aşkıyla marmara'ya dolan yar
Gözümde taşıdığım bulut yükü bir damla
Uzakları kucaklar yokluğuyla grejuva
Yan yana geldikçe daha uzak... Birlikteyken daha kimsesiz... Bir ağrı sızım sızım yeri belirsiz... O da yalnız bende yalnız... Acılar tutuyor bacamızdan... Görünmeyen taş duvarlar örmüşüz... Duvar olduk kendimize kendimiz... Ne yana dönsek kendimize çarparız...