Ne hallere düşürüyor sevda denen
Bir heyecan var içimdeki hengamede.
Bize öyle dualar etmiştim ki,
Sırılsıklam olmuştu seccadeler.
Din de olduğu gibi sevdim seni dünde.
Yokluğunun fazlalığı gelmediğin günler.
Gözün başka gözlere değmemeli çünkü;
Göz zina penceresi duvarlarsa etten.
Uzaktan baktığında hoş görünür adalar
Ziyaretçin var bu gece boşsa gönül odana.
Sen duygu öğretmenim yaramazlık yapamam
Aklım idare oldukça başka kalbe atamam.
Sabreyle deli gönlüm bugünlerde geçer
Sayende eksiliyor ömrümden neşe.
Yokluğunun rüzgarıyla kaç mevsim geçti
Bir geceye kaç dua sığabilir ki peş peşe?
Cennette ödüller ve manevi tat var
Bu yüzden hiç ödün verme maneviyattan.
Ahiretin yeşersin, nefsini yak ta
Dualarla istedim hep seni haktan.
Kapılma hiç dünyaya ahireti düşün
Çünkü insanoğlunun maneviyat gücü.
Sana yeminler olsun ki on sekiz bin alem,
Ahiretin yanında bilye kadar küçük.
Göz görmediğinde gönül katlanır
Elim dua gemisinin kör kaptanı.
Kavuşmamız için dua biçilmiş bir kaftan
Kim gemiyi yürütmüş ki ettiği boş lafla?
Seyrediyordum geçmişi gözlerim açık
Akıl dünyaya kapalı, net değil ki açın.
Beklemeyi sevmedim, sevmeni bekledim
Benden seni beklememi, beklememen acı.
Hâlâ seni sevdiğimi bil istedim
Kader birini vermiyor, bin istedim.
Gönül gözüm geçmişimi dikizledi
Bu yangınım sönecek mi içsem şu denizleri?
Ve duygular belki de gönül de bir
Seni sensiz sevmeye de ölüm denir.
Sabır çekip yokluğunda yaşadığım günlerin,
Biliyorum Allah ecrini verir.
Ahiretin yanında dünya ne ki
Sensizlik hastalığım milyonda tekim.
Ben yokken aşka elini sürme çekil
Ya Rab onu helal olan bir yoldan getir.
Kör rüyada görse seni karanlıkla barışır
Çünkü senin nurunla karanlıklar yatışır.
Keder hüzün acı, kader de bir cümle
Biz en acı cümleyiz de defterimiz alışık.
Aklının zincirlerini sen kimlere taktın
Kimle hayal ettin ki böyle içini yaktı.
Kor da yanan içim, zor dayanan gönül
Zorla yamanan gönül, zorlanan da aklım.