Dünyanın dertleri pespembeyken, ne demem dertleri mesken.
Ruhlarımız kıtlıktayken, geçici hevesler fertleri besler.
Bundandır karamsar olmaya başladı giderek, her yeni bestem.
Çok mutsuzsun bence, sigarayı bırak ve dengeli beslen.
Ha siktir, her gece buraları 'terk et” diyor bana, perdeli sesler.
Peki nerede bu gezegen derken, birileri tezden 'gel” dedi resmen.
Gidemem yok, yer mi be desten de beter bir yerde serseri tezler.
Bir de ben çok geldim hevesten, belki gelirim ama her yeri gezmem.
Bir soru gibi soruluyorum, yok cevabım inadına soruluyorum.
Ben öyle bir nefrete sahip sanki, bu gezegenin havasını solumuyorum.
Bir tarafım ölü gibi yazıyor ve tıkanıyor solunum yolu ve yine yoruluyorum.
Bu gezegen hasta bir fahişe egoları bulaşıcı, bundan korunuyorum.
Kan gözyaşı bile, dansöz başı gibi dönüyor da iyi değil sonu bu yolun.
Hadi sömür onu, gözü kömür onun ölü dolu bir mezarın adını da o buluyordur.
Yine geldim ve gezegenin esiriyim, kendim dışında kimseyi korumuyorum.
Bu gezegen bok gibi yeter artık lan, buradan ne zaman kovuluyorum?
Nakarat (x2)
Uyan, uyan.
Yeni bir düş yakar aklından.
Yine gökyüzü karanlık, yine zararlı, yine kararlı.
Zamanla kazandık kalk.
Sundum dert ikilemleri gerdi ve onlardan biri, belki de bendim.
Bulduğum bir kalemle yazıyorum o denli yarın bu terkib-i bendi.
Durdurdum terk edilenleri, her biri dertli ve pek bir kederli.
Soldurdum renkli bedenleri, zevki seven seni tebrik eder mi?
Seni bir kere yakından tanıyan birisi, hiç ölüme tehlike der mi?
Al hadi zehrimi sök dik hemen git, hep mi köreldik dip dibe geldik.
Olmasaydı felaketlerin, korkmaz çoktan tehdit ederdik.
Seni biz bitirdik, sen de ödeştin ve bence bu kadar tepki yeterli.
N'olur bir daha gelemezsem, ya da gelip de yine seni yenemezsem. Ha?
N'olur bir daha sevemezsem seni, kendimi yine sana veremezsem. Ha?
N'olur bir daha denemezsem, bunu yoluna hayalleri seremezsem. Ha?
N'olur hadi bunu bana göster gel, cesaretim büyük Everest'ten.
Zorlama oyununa gelemem ben, son dileklerini gel dile benden.
Gitmem gerekirken beni tuttun, tuhaftı ruhumu ele vermen.
Güneşi yarattım gecelerden gelir, elbet bir gün de ecel erken,
O zaman kahkaha atarak boşluğa doğru yürücem gezegenden.
Nakarat (x4)
Uyan, uyan.
Yeni bir düş yakar aklından.
Yine gökyüzü karanlık, yine zararlı, yine kararlı.
Zamanla kazandık kalk.