HİDRA:
Her bedduaya şahit oldu doldu göz bebeklerim
Ve beklerim ne bekledin ki dakikaları ekledim
Şu kısacık ömrün arkasında kanlıdır bileklerim
Kalem tutarken Fatih Uslu ağlatır melekleri
Görünmezdi tablolar ve yarınım hesap sorar
Şu geçmişimden cevabımsa sıfatsız senaryolar
Aşka inancım mı vardı başka bi şansım mı kaldı
Yarenindir uyku varsa bi yorgan ve karyola
Hep kuraktı kalbim tek bi damla dahi düşmedi
Aynalarda ağlayan bi surat vardı güçlenir
Bu kan basıncı göz kapaklarımda saklı düşlerim
Yasaklıdır bu caddelerde huzursuz gülüşlerim
Ziyan oldu uykularım yüzünden bu sabahlar
Bu kalbe kilit vurdu eski gümüşten bi anahtar
Bi müjdenle yükselen bi şairim
Ve beynimdeki ilham perisi adımı yazdı simsiyah bi kanatla
(Sen yine yoksun kadın, ve bütün yüklemler omzumda yine. Bu şehrin ışıklarından kaçıyorum.
karanlık, çocukluğum gibi kaybolmasın diye.
Sen yine yoksun kadın. Delirmiş bi şair gibi titriyorum. Birazcık sen var yakarışlarımda.
Cümlelerim simsiyah, bu bembeyaz kağıt gibi. Ve gözlerimde, cümlelerim kadar simsiyah.)
Nakarat (x2)
Simsiyah, bakışlar simsiyah
Ben namlumda gizlenen bi mermiyim lan kim silah
Simsiyah, vedalar simsiyah
Yalan mutlulukların arkasında bin ziyan
Göktürk:
Ölmek istedim bu gün günahlarımdan habersiz
İçim parçalandı rehine oldu sevgimiz ve biz
Ufuklarda ruhumuz hapsolur bu viskimiz
Kan kusardı geçmişim ki baya oldu çaresiz
Geçmişimde kaybedip kazanmakta zor olur
Belki çok geç oldu ama özleminde koşturur
Şakaklarıma kan düşerdi gözlerimse toz bulut
Hayallerime engel oldu sevdiğim o korkuluk
Anlatıyorum eskilerimi hep kabardı ellerim
Lan paramda olmayınca terk ederdi sevgilim
Düşünmekte beynim hep, arardı birde geçmişi
Hayallerimi söndüren hatalarımda hep derin
Bazı günler anlatır güneş doğunca kalbimiz
Rüyalarda görmüş hep bazı günler hep tekiz
Gün geçer ve çare yok yalnızız bu yaremiz
Hisseder duygularına yön verip de bekleriz
Nakarat (x2)
Simsiyah, bakışlar simsiyah
Ben namlumda gizlenen bi mermiyim lan kim silah
Simsiyah, vedalar simsiyah
Yalan mutlulukların arkasında bin ziyan