Gurbet elde baştan gönül şehrini
Yıkmayanlar bilmez yıkanlar bilir
İlkbaharda geçip Çoruh nehrini
Sekmeyenler bilmez sekenler bilir
Hiç görmedim baharını yazını
Bile aldım kefenini bezini
Ela gözlü güzellerin nazını
Çekmeyenler bilmez çekenler bilir
Gönlüm çok hoşlanır çalgıdan sazdan
Daima gezerim enginden düzden
Nas içinde siyasetten rumuzdan
Çakmayan ne bilir çakanlar bilir
Gece gündüz hayalımda düşümde
Gönül bağladığım pirin peşinde
Çay olup da gözlerinin yaşmda
Akmayanlar bilmez akanlar bilir
Ah çekenler hasret ile derinden
Faydalanmaz ol rüzgardan serinden
Sönmeyen ateşi sevda yerinden
Yakmayanlar bilmez yakanlar bilir
Hiç bırakmaz avgahım peşini
Göze alır sonbahan kışını
Yar yolunda otuz iki dişini
Sökmeyenler bilmez sökenler bilir
Aşar gider sahraların başından
Hiç ayrılmaz hayaların düşünden
Gurbet elde sevdiğinin peşinden
Bakmayanlar bilmez bakanlar bilir
Noksan besler bir virane bağını
Bakmaz sola daim gözler sağını
Memleketin ölenini sağını
Gitmeyenler bilmez gidenler bilir