Babil'in asma bahçelerinde
İki kız yürüyordu
Biri yeşile çehrelenmiş
Diğeri yok
Orman senfonilerinde geceleyip
Olmayana aşık oldu
Diğeri ben o'yum diyordu
Sessizliği dinledim
Mutluluk ağaçları çizdiler
Kökleri meyvaları görünmeyen
"onların sözlerini karıştırın
Birbirlerini anlamasınlar diye..."
Öteki beni bilemediler bendeki
Babil kulesi yükselirken sırların ardında
Yabanıl uğultular gökler yarıldı çatırtılarla
Sabaha karşı salıncaklarında kutsal atlılar
Ve aynalarda tanıştığım başkaları
Beni sonsuzluğa karıştıran en eski ezgiyi söylüyorlar
Soyun üzerindekilerden tenine yapışmış
Islak boğucu giysiden uyan!
"aynı şeylerden sözediyoruz" diyor biri
Küflü gülümsemeli kuşgagalı
Söküp atabildiğim
Tek tek koparırcasına haykırışlarla
Bulanık mırıltılar
Ne arıyorum burada?
Boşluğu arar gibi?
Bir soru:
Sonun başlangıcında mıyım?
Babil'in asma bahçelerinde
İki kız yürüyordu
Biri yeşile cehrelenmiş
Diğeri yok