Elinde billur küre dünya tahtında
Şölenler, heyecanlar, veda kervanında
Havariler yakarır hak aşığına
Yokluk asılı kalır dünya tahtında
Yani günlerden birgün arındığında
Tüylerden kanatlardan soyunduğunda
Gözlerin mangalarla oyulduğunda
Belki gülerim belki gülmem sorulduğunda
Bunları kim yaşadı ? yaşayıp da anladı
Varlığının en kadim sırlarında
Zahiri aynalarda ahirin tohumları
Kıyamete koşuyor gayyum'un yolcuları
Çığlığım yankılansa çarpıp da benden bana
Havariler yakarır duyulduğunda
Boş bedenleri alır, yıkayıp temizlerler
Sagularla süsleyip yunaklara dizerler
Aklanıp saflanınca o masum bedenleri
Ağıtlarla saklayıp, törenlerde giyerl