Nakarat:
uzanır gönlüme ince bir sızı gibi o
yokluğu toz duman eder ama varlığı bir zehir
verse1:
seni anlatıyorum saat gecenin üçü içimde karmaşıksın içimde yanar dağlar yürekte kalem olsa
yazıpta roman olsan sonunda kollarımda yeterki mutlu olsak
seninle beraberken geçen zaman firari benimde çenem düşer bazen hemde fuzuli
gözlerinden gülersin minik bir gülümseme alır ömür kalır yarım kömür gözüm senin
işin özü canınla canan olur günlerim bilirsin asabiyim aniden zehirliyim
bu varoş hayalimle belki de sevimliyim içinden çıkamadığın kördüğüm bir bilmeceyim
inanki kavga etmek istemem senle hiç zamanla nefret edermisin bilmem benden
tamamda sorun sade bende değilki sinirleniyorum kapıyı çarpıp gitmene
verse:2
hayatı buldum ellerimde kıvılcım düşünce gözlerinden akan o yaş kırmızı sanırdım çok güzeldir
dünyanın koyları sanırım çok kırıldık düşünmekten uzağı
yakındım özleminden yakındım hasretinden sıkıldım her bişeyden boğuldum bu şehirde
zaman zaman kaçıp gider seyir eder çakıl taşında düğümlerinir gördüğün o kimseler
üçüncü şahsın şiirlerinde nakşederken üçüncü insanların karakterini gördük evet çok sövdüm
özetle sen benimsin ne kadar üzülsemde ne kadar kızdırsanda
uzanırsın gönlüme inceden sızı gibi ne vazgeçerim senden ne senli hayalimden
kolayca bulmadık ki kolayca kaybetmeyiz olay bu bilgin olsun umarım durulursun