” Zulüm yağıyor ülkemin üstüne,
Yağmurlar gibi Zulüm.
Ve ihanetler yağıyor ülkemin bağrına,
Ülkemin çiçekleri kırmızı,
Güller açar,
filistinde kan kokar
Kuşlar uçar kanatsız,
Ülkemde çocuklar yüzemez sularda,
Derileri yüzülür,
Yazamaz defterlere, defterleri dürülür.
Ülkemde Zulüm,
Ülkemde kahır,
Ülkemde kan.
Ah eriyip inleyen bir çığlıktır, her insan.
Özgürlüğe aç,
İnsanlığa aç,
Merhamete aç,
Şimdi ülken yaralanmış ürkek bir ceylan.
Bu gün ülkemde hepimiz,
Hınç ile,
Hasret ile,
Gözlerimiz ağlamaya hazırdır Ey kardeşlerim,
Hüzünlüyüz, Öfkeliyiz,
Çünkü biz;
Mustazaf ümmetin yetim evlatlarıyız. ”
Dolaştım beldeler gördüm şehirler
Dermansız gönüller, dumansız evler
Yakıyor vicdanı, seyret hüsranı
Akmıyor nehirler , Kur'ansız evler
insanlık ölmüş yığınlar hep cansız
Kararan kalplerin çoğu imansız
Seraplı sahralar sisli deryalar
Eziyor insanı sönmüş hayalar
Yıkılan namuslar sönen yuvalar
Fesat saçıyor zehirli havalar
Müşrik düzenleri gelin yıkalım
insanlığı bu vahşetten kurtaralım
Kararmış gönüller saçar dikenler
imansız bedenler yüreksiz tenler
Yollar katranlı kafalar dumanlı
ihmanlı hayasız olmuş gezenler
Nurlu inkılap doğdu şirk kalkacak
Dünya nuruna huzura kavuşacak