Sanki bütün ömür aynı günüm tekerrür eder,
Çocuksu hayallerim var,yanımda gülen bir sen…
Bir bilsen ben her gece boğuluyorum gözlerinde
Gel de kurtar artık aynı derdi çekmekten.
Tıkıldım kaldım odama,sıkıyor artık monoton hayat,
Şayet,nereye sakladıysan bulamam muhtaç huzurum sana.
Benimle olmaz ama,kolaysa gel de anlat,
Üşenme gel de anlat örselenmiş duygularıma!
Tut elimden,iste,yıldızlarla konuşuruz biz,
Araya ölüm girse dahi rüyalarda buluşuruz.
Önüne sermişim ben,tüm gurur ve onurumu,
Vakti geçti,kaçtı tren,bulamadık biz olurunu.
Şimdi o paslı rayları yastık etsem başıma!
Bizim o aşk dediğimiz ölçmektir arşı karışla
Seninle gitti huzur,gitti akıl başımdan,
Ben bittim,umut bitti,hüzün bitti yanıbaşımda.
Ömür cennetinin yolunu süslemekle geçsin.
Geç gönlümün sıratından tükendiğime değsin.
Yalnız kalan bedenlerin terkedilme lüksü gibi,
Bekleyişin zorluğunu gidenler ne bilsin?
Ölüm cennetinin yolunu süsleyerek gelsin
Gel gönlümün sıratından beklediğime değsin
Yalnız kalan bedenlerin terkedilme lüksü gibi
Bir yarının yokluğunu gidenler ne bilsin?
Hazanların ülkesinde ebediyiz ne değişti?
Sen yuvanı kurduğunda son bulacak gel deyişim.
Şiirlerim öksüz hala gündüzünüz bitmedi mi?
Ben geceyim sen dolunay güneş bilmez kıymetini.
Zamana yeniktim ve tıpkı zaman gibiydin,
Ey semavi delil gel de alem aşka dirilsin.
Elalem ne bilsin şems deniyor gölgene
Ben mağlub oldum öfkeme bir tek selamındır ömrüme dem.
Sen ömrümün keşkeleri saçlarıma kırlar,
Tüm şarkılar özünde yanlış adam olmak,
Bir anne tebessümü yağmur kokan toprak,
Sen bir belkinin peşinden ömür boyu koşmak.
Beni elbet duyarsın da ben sesini unuttum.
Biçarelik aşık huyu sen yusufa kuyuydun.
Elbet unuturum rüyama huzur geldiği an.
Senin suçun yok bilirim papatyaların eksiği var.