Emrini terkeder nehyini tutar
Kuru dava ile kul olur mu ya
Tekrar bir de halka sofuluk satar
Böyle erkan böyle yol olur mu ya
Kişizadelik hiç alınmaz satın
Asil azmaz diye söylerler bütün
Bir mülevves yere düşse bir altın
O kıymetten düşüp pul olur mu ya
Terk-i heves edip hizmet etmelı
Arı ahvalini ibret tutmalı
Her çiçekten birer çeşni tatmalı
Bal bal desen ağzın bal olurmu ya
Haberi yok say ü gayret emekten
Böyle karın doymaz yarım çörekten
Güdük çapa ile kırık kürekten
İki çift katıra nal olur mu ya
Dünya cennet olsa sıkar ademi
Lezzet kesbettirmez hiç rahat demi
Ağlar sabi bile verin mememi
Çağrılmayan yere gel olur mu ya
Her çay için yol olur derler
İki ırmak bir sel olur derler
Damlaya damlaya göl olur derler
Göl olsa da Bahr-i Nil olur mu ya
Gönül yücelerden yüc'olmak ister
Beş-on kuruş ile hac'olmak ister
Ellisinden sonra hoc'olmak ister
Kart ağaçtan taze dal olur mu ya
Kendinden küçükten alma hiç öğüt
Kendinden engine hiç uymaz yiğit
Kurda ürümezse sürüde bir it
Ona hoş biberli yal olur mu ya
Ye kuzuyu sen gösterme bazıya
İyi yalı yer de gitmez yazıya
Attan ileriye koşmaz tazıya
Atlastan tokalı çul olur mu ya
Söyleyemez asla galatsız sözü
Hiçbir marifette yoktur bir yüzü
Mektebi görmemiş kürsüde gözü
Elif be demeden dal olur mu ya
Tatlı söyle sen incitme Fatma'yı
Er olan yapar mı zene çatmayı
Güzel tanı yem yediğin batmayı
Başı boş her yerde sal olur mu ya
Ne ileriye git ne ensede kal
Ne methin şay'olsun ne derine dal
Sonradan görmüşe ne kız ver ne al
Osurgan lalesi gül olur mu ya
Elhasılı merdin beli bükülmez
Hem bir düşen ata kamçı çekilmez
Meyva bahçesine söğüt ekilmez
Meyvasız ağaç al olur mu ya
Sarığa selam ver yanına varma
Baktın bir mecliste oraya girme
Kör ile topalın yüzünü görme
Onlarla bir müşkül hallolur mu ya
Dağılır anası olmiyan yuva
Güreşebilir mi keçiyle deve
Bir misafir gelse erkeksiz eve
Buyur sen burada kal olur mu ya
Sıkı bağla gevşek tutma kuşağı
Densiz alıştırma oğul uşağı
Talihe güvenmiş yatar aşağı
Böyle çingenece fal olur mu ya
Eğer bozulmazsa herifin başı
Uygun olur ise hem arkadaşı
Gelirse vakitli unuynan aşı
Ey buna da kıyl ü kal olur mu ya
Dolaş dolambaya varma sen kıra
Caddeyi boşlama dayanıp dura
Uğradığın çayın köprüsün ara
Bilmediğin suya dal olur mu ya
Bazı tavuk horozuna yan bakar
Fi'li fail tutar meydana çıkar
Devşirir daneyi deliği yıkar
Hiç açık kümeste fol olur mu ya
Herifin anbarı çalı dikenden
Hanımın kuşağı kendir kökünden
Yaktığı şapla da sığır bokundan
Çamaşıra yarar kül olur mu ya
Utanmalı asil yüz olan bir yüz
Utanmıyan yüze kar eder mi söz
Nikah olmuş zefaf olmamış bir kız
Mehri tahsis ile dul olur mu ya
Ne bir zikrin fikrin doğru yolun var
İyi halin yoktur kötü halin var
Güfrani hep günahlarda elin var
Böyle şair ehl-i dil olur mu ya