Yeşil kurbağalar öter göllerde
Kırıldı kanadım kaldım çöllerde
Anasız babasız gurbet ellerde
Ya ben ağlamayım kimler ağlasın
Şu mahzun gönlümü kimler eğlesin
Eğin dağlarında güller bitmiyor
Viran bahçelerde bübül ötmüyor
Yarimin sevdası serden gitmiyor
Gel ağam gel ağam gel de yine git
Akan gözüm yaşın sil de yine git
Eğin'in ardından akan Fırat'tır
Ağamın bindiği demir kırattır
Elime geçerse hayli murattır
Tez gel ağam tez gel olma muhannet
Gurbet icat eden görmesin cennet
Eğin'in etrafı dağdır meşedir
İçerde oturan beydir paşadır
Yüz elli mahalle beşyüz köşedir
Gel ağam gel ağam olma yalancı
Benim ahım eder seni dilenci
Ağam İstanbullu Eğinli misin
Sılaya gelmeye yeminli misin
Yoksa bana da mı emin değilsin
Tez gel ağam tez gel eğlenmeyesin
Elde güzel çoktur evlenmeyesin
Eğin viran olmuş bülbül ötmüyor
Ağam ırak yolda elim yetmiyor
Sayı tutam dedim sayı yetmiyor
Gel ağam gel ağam tez gel sılaya
Sen gelmezsen ağam gelem oraya
Eğin'in altında susuz çaylara
Yalvarırım yıldızlara aylara
Yar ile sahrada geçen çağlara
Ya ben ağlamayım kimler ağlasın
Bu garip gönlümü kimler eğlesin
Ağam sen gideli yedi yıl oldu
Diktiğin ağaçlar meyveye doldu
Seninle gidenler sılaya döndü
Tez gel ağam tez gel bayram geliyor
Eller sevdiğine allar alıyor
Ağamın bıyığı burmadır burma
Bir teli ibrişim bir teli sırma
Mevlayı seversen gurbette durma
Tez gel ağam tez gel olma yalancı
Benim ahım eder seni dilenci
Güneş doğar iken allanır dağlar
Yeşil ipeklere boyanır bağlar
Yarin sevgileri ciğeri dağlar
Ya ben ağlamayım kimler ağlasın
Yürek yarasını kimler bağlasın
Bayram geldi diye oynuyor kızlar
Yari düşününce yüreğim sızlar
Karalar geyinmiş gökte yıldızlar
Ya ben ağlamayım kimler ağlasın
Şu mahzun gönlümü kimler eğlesin