Verse 1:
Önce pencereyi aç, sonra bir bardak su iç kalktığında oluyor gözler şiş
Her şey aynı sonbahar geldi görüyorum dökülen yaprakları
Gözlerimin içine bakarak söylediğin yalanları
Ne kuralları sevdim ne de kuralları koyanları.
Yaslan geri birgün olcaz toprak, aktığımız aynı ırmak, giydiğimiz aynı forma
Dostlarımın kalbini kırmak yazmaz lügatımda bir apartman dairesinin 4.katında
Yazdığım her lirik undergroundda ,yazmadıklarım benim gardrapta
İsyan doluyor bak her bi notta
Yoruluyorum gel-gitlerden, ruhum daralıyor malum kentte
Adi adımda adımlıyorum birkaç bin metre,
Yedekte kal sen otur bençte sırtımdan ter akıyor yarım litre
Bağırıyor intro ve başın dertte, dertler azalmıyor düşünmekle,
Geriye ne kalıyor ki sevgi duvarınızı yıktığınızda
Kanatlarımı kırıp içi kapalı mekana tıktığınızda
Pişmanlık duyup arkadan durgun baktığınızda,soruyorum çantanda fazla hayat var mı ?
Ölüyorum galiba ramak kaldı doktor yaşamam gerek biraz daha zaman varmı ?
Nakarat:
Kanla karışık gökyüzünden, mazlumların kuytusuna
Karmakarışık bir düzlemden, kayıp kentin uğultusuna
Canlar alışık bulutlardan yükselen buğusuna
Emek yüklü umutlardan, daldım hayat uykusuna
Verse 2:
Bir deli gibi yaşa gitti vapur, gördüğüm kadar çok karmaşıksın
İstanbul trafiği gibi altüst, sert iklimi seven bi coğrafyasın.
Merdivende karşıma çıktı yaşam tartısı,
Giydiğim 80 lerden kalma bir deniz parkası, sürmüştüm demin iz tarlası
Onlar bizleri anlayamaz , hiç bir falcı bizi fallayamaz
Ağza bal çal,yüksel şimdi alçal, kimlere bakarak hedef alcan
Kalk çal esiyor alt taraftan enstrümanı topla kış geliyor sanki çıktı fırtına
Dinamiti bağladılar kırık kalbimin fay hattına
Sıkı yönetim aldı karantina, kör hayatta yoktu garanti ve
Koştuğun günden, düştüm yerden, 3 te 1 i gitti uçtu ömürden
Sordum ne yapmalı tutmuyor plan , arkana bakmadan kaç
Topla pılını pırtını bu revaç, istiyo haraç, dünya bir ağaç
Yorgunum duramıyorum yönümü kaybettim bulamıyorum
Farkettiysen ben artık empati kuramıyorum
Kirli sularda bulanıyorum aklıma mukayyet olamıyorum, yerine hiç kimseyi koyamıyorum
Her şey dün gibi gözümün önünde burda daha fazla kalamıyorum
Nakarat:
Kanla karışık gökyüzünden, mazlumların kuytusuna
Karmakarışık bir düzlemden, kayıp kentin uğultusuna
Canlar alışık bulutlardan yükselen buğusuna
Emek yüklü umutlardan, daldım hayat uykusuna