Vazgeçtim , bu sefer kendime bilendim
Aynı bıçak sırtı bir tavırla zamana direndim
Hayır öyle değil , hırsımla örselendim ,
Umudumla , 662 kilometre sürüklendim
Unutmadım hiç bir günü , buralar özletirdi
En azından İstanbul'da biraz olsun gülümserdim
Şuan ki halimi ben ölüm diye özetledim
Tabiki senin suçun yok ben kendi başıma ümitlendim
Aptal , alınma senin için değil bu sen
Durdun aynı köşende , ben zamana kumdum
Artık aldanmam büyüsü bozuldukça sustum
Bir an evvel git ve kendine başka bi keriz bul
Ve artık sus imkansız istesem de dönmeyi
Bu sefer yenik düştüm istesem de sönmeyi
Buralarda attığım her adımda kokun var da ;
Tam o anda nefessiz kalıp istedim ölmeyi.
Nakarat (Metafor):
Yanarım ateşine sön bu sefer
Ölürüm , görme rüyaları koy yerine
Kanatır yaramı kör bıçağın üzerine
Dön kendine ve canımı sökme yeter.