Karaçalılar gibi yarden bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Ben hayatta en çok babamı sevdim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
40′ı geçerse ateş çağırırlar İstanbul?a
Bi helallaşmak ister elbet (diğmi) oğluyla
Tifoyken başardım bu aşk oynunu
Ohh dedim göğsüne (göğsüne) gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar geniş sevdalar için
Açıldı nefesim fikrim canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Ben hayatta en çok babamı sevdim
Hayatta ben en çok