Kainatta ne varsa aşktan ibarettir
Aşk olmasaydı bu kainat nereden olurdu?
Ekmek nasıl olurdu da kendisini sana yedirip senin vücuduna katılır ve sen olurdu?”
Bil ki ekmek o aşk sayesinde kendisini sana verdi ve sende fani olarak sen oldu
Gönlü ilahi aşk ve muhabbetle dolu olmayan insan, ne kadar zavallıdır;
Bak Ashâb-ı Kehf'in köpeği bile aşk ehlini aradı, buldu,
öylece rûhânî bir safâya erişti ve o has kullarda fânî olarak cenneti kazandı.
Ömür, yarınlara bağlanan ümitlerle geçip gitmekte,
gafilcesine kavgalarla, gürültülerle, didinmelerle tükenip durmaktadır.
Sen aklını başına al da, ömrünü, şu içinde bulunduğun gün say.
Bak bakalım, bugünü hangi sevdalarla harcıyorsun?
Bir bıçak, kendi sapını, başka bir bıçak olmaksızın nasıl yontabilir?
Sende git, yaralarını bir gönül cerrahına göster.
Sen onları kendi kendine tedâvî edemezsin…
Kur'ân-ı Kerim'in ayetlerini ve Hz. Peygamber'in hadislerini
okumadan evvel kendini düzelt.
Gül bahçesindeki güzel kokuları duyamıyorsan, kusuru bahçede değil,
gönlünde ve burnunda ara.
Cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi ol
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol
Hoşgörürlülükte deniz gibi ol
Ya olduğun gibi görün
Ya göründüğün gibi ol
Allahım 'bana yer ve gök arası genişliğinde
Allah'ım bana yerle gök arası genişliğinde bir dil ver ki,
meleklerin bile hayran olduğu Muhammed Mustafa'yı anlatıp da durayım.
Ey Rabbim! Eğer senin rahmetini yalnız salihler ümit edecekse,
ya günahkarlar kime gidip sığınsınlar?
Allah'ım ! Benim bulunduğum yerde hatadan başka bir şey yok.
Senin bulunduğun yerde ise bağışlamadan başka bir şey yok.