Kıyamet ayinine buyur etti gölgen
Bu kan çanağı gözlerimle güzelliği görmem zor !
Tüm umudum bir mevzide direnirken ölmüş bir savaşçıymış arkadaşı silahıyla gömmüş !
Tenlere dokunmaksa uzun soluklu bir harbe girmek gibi
Ve bağrına bir karanfil dikmek gibi !
Bu yağmurlar kirpiklere ceza sanki
Tıpkı bir kış akşamında bağrındaki sela vakti…
Saplantılı şuurumsa Munzur gibi berrak !
Ana dilin insanlıksa mapustasın evlat !
Güneş sanki ölüm, huzur karanlıkta kalmak !
Bunu anlayamaz bütün zihni çivilenmiş ahmak…
Bir gün ölür gider mehmet şuur kör olurken
İnsanlığın suratına tükürdüğümü hatırlarsın !
Belki sen de bilsen bu hiçliği yakınmazsın
Şayet tanrı varsa cehennemde yakılmazsın !
Yüzü maskeliyken yüzyıllardır dört el ateş etti
Fakat insanoğlu hiçbirinde ölmedi ki !
‘'Bir kez olsun sana sırtı dönmedi ki'' denir
Söyle kardelen yürekli çocuklar acıyı görmeli mi ?
Köhne bir diyarda varoluşu sorgulayan benliğim
Bir boşluk hissi şakaklarımı gerdiğinde
Dünyaya sataşmayı borç bilirim sevdiğimden oysa
Bütün belalarım uzlaşmayı bilmediğimden…