Aşk , dar bir patikadır Botanda
Bir sürü , uçar bu diyarlarda
Yüreğim , Gabbarda bir güvercin olmuş
Keşke yolun dili olsaydı da söyleseydi
Kimle kim sırt vermiş bu kayalara
Bu aşk, mezara götürecek beni…
Arkadaş ile sırtımızda göçebe çadırları
Dilsiz bir ceylan yavrusunun kardaki izidir bu
Meler annesinin arkasından ,
Annesi cansız , sokaklarda
Annesi artık dağdır , ağaçlı dağ…
Nusaybine uzanan bu iz ,
Yürekten içti bir tas beyaz suyu
Tanrı biliyor
Bu bulutlar başımıza ağlayacak.
Keşke kanatlarım olsaydı da gidebilseydim ,
Taa güneşe kadar uzatsaydim ellerimi
Ne edeyim, kan bulaşmış artık gül yaprağına…