Varsın alsın şen simalar ışıktan feyiz.
Biz, kör karanlığın en kör saatindeyiz.
Ayrı ayrı rotalardan aynı menzile
Doğru gidiyoruz gamlı bir esef ile…
Bir hicrana gark olduk ki, ruhumuz yasta.
Bir hicran ki, her şey sönük ona kıyasta...
Bak, bir gönül masalının sonuna geldik.
O son ki, biz, ona boşu boşuna geldik.
Değdi mi sanki başımız uçsuz göklere
Bak ayrıldık işte hem de hiç yoktan yere.
Şimdi akar yaşlar, akarsular hızıyla…
Bükülürken dudağın tüm kırmızısıyla…
Sen ki, varlığınla yakar, yokluğun ile
Çektirirsin yanmaktan da çetin bir çile
Ey efsunlu peri kızı çöz şu büyünü
Göster bahtımın bana güldüğünü.
Mesut İlkay YANIK