Bir eylül gecesidir, simsiyah şu gözleri.
Efsunla bakan iki cennet kuşu gözleri...
Fendiyle varlığımı varlığına ram etti
Kalbimin sevdaya ilk tutuluşu gözleri…
Ben ki kendi asrıyla kavgalı bir kaçağım.
Mutlak zamansızlığın surunu kıracağım.
Filvaki bir tek ona... Ona karşı güçsüzüm;
Bir değse çatlayacak, öpse çıldıracağım…
Bir intihar hissidir onu böyle düşünmek.
Geceler gibi kara gözleriyle düşünmek…
Felsefedir kuşkusuz, akıl tutulmasıdır;
Kahrıyla, belasıyla, kederiyle düşünmek…
Zira bir keşmekeştir, bir ihtilaldir sevda.
Usların körleştiği bir tuhaf hâldir sevda.
Düşündükçe kanayan bir zihin yarasıdır,
Gönül hatırasıdır, bir saf hayâldir sevda.
Ey sevdasıyla beni tamuya sürgün eden!
Niçindir bu kor ateş? Böyle parlamak neden?
Yokluğunla varsın hep, varlığınla yoksun hiç.
Korkarım öleceğim tenine değemeden...
Mesut İlkay YANIK