Aldırış etmemek mümkünlükten çıkıp eziyet noktasına geldi
Ketumluktan mahrum bu dünyanın onuru ve asaleti
Kervan diyarlarından taşındı bu mutluluk zencefilleri
Havza başlarında beklerken akan suyun içini kirletirler
Her derenin içinde yüzen kurbalar bir gün beyenmez yerlerini
Anlayamazlar anlayış denilen şey kağıda yansıtılan kısımdır
Zengin olup olduğu yerde durmamak istemesimidir bu
Yada fakir olup gönlü zengin insanların acı çekmesinin sebebi nedir,
Adalet dediğimiz şey bir tomar paranın oyuncağımı oldu
Paranın yanında eş olarak insanlar gelir,sade birbirinin kuklasıdır
Bu zamandan öte doğallığını yitirmiş haldedir
Eskilerin kattığı hazzın anlatılmaz bi manası var
Nakarat
Heybetinle yaşlanan ışığın gölgesinde doğ ve yaşa
Umutsuz günleri, bırak geride kalsın kırık dal yerine oturmaz ki
Pansuman edilemeyen bir geçmiş vede bir yara
Yüreğime işlenen dövme kadar kalıcıyken ben yalnızdım 'Yanlızdım'
Dünya aşikar, sözler ihtiyarca, gözler buruk bakar,
Hayat umutsuz, insanlardan medet umulmaz,
İşte kaldık yine baş başa , kalemler kağıtlar vede dört duvar
Yalnızlığımı egale etmek için ilaçlarımı kısıtlamam,
Savaşımın hengamesinde doğaçlama dahi yapamadım
Elime tutuşturulan kanlı mızrağı,kimselere saplamak istememiştim ki
Yazılmış olan öyküler bazen hüzünlü, bazen neşeli
Bazen kan deryalarına bulaşmış sayfalardan seçili
Hepimiz içinde aynı başlıklar atılır,
Sadece rollerimiz farklılaşır
Akil olmayan akıl ansızın çöke kalan dizler kadar yorgun ve bedbahtır
Serpilmiş ahtım , dualarımla gün ışığıma doğru yansısın
Sarılsın , sancılarımın en dipteki noktasına
Nakarat
Heybetinle yaşlanan ışığın gölgesinde doğ ve yaşa
Umutsuz günleri, bırak geride kalsın kırık dal yerine oturmaz ki
Pansuman edilemeyen bir geçmiş vede bir yara
Yüreğime işlenen dövme kadar kalıcıyken ben yalnızdım 'Yanlızdım''