Verse 1:
Yürüyorum Eskişehir'in karanlık sokaklarında
Ne gam ne kasvet var aklım oyunlarımda
Babamın yanındayım, yokuşlar çıkıyoruz
Minibüsten iniyoruz, eve doğru koşuyoruz
Annem evde bekliyor hep, koltukta sızıyorum
Küçük bir üçgenim var içinde yaşıyorum
Hep aynı şeyden korkuyorum, aynı sokağı arşınlayıp
Aynı odaya kapanıyor ve aynı derdi taşıyorum
Plakalar değişiyor İzmir'de uyuyorum
Uyanmak istemiyor plânlarımı erteliyorum
Üstüm başım pislik içinde, saç sakal karışıyor
Bi' gün saçım olmayacak, o günlerde bilmiyorum
Ev nedir? Başımı sokacak bir çatı değil
İçinde uyuduğum beş adımlık odam değil
Kesin karar veriyorum, kendimi uyutuyorum
Nereye ev dendiğini yavaş yavaş unutuyorum
Nakarat x2:
Nasıl da üzüyor insanı (insanı)
Yürüyüş yabancı bir şehirde
Çatıları ayın parlattığı
Öylece uyuklayan sessiz gecede
Verse 2:
Talih yüzüme gülüyor tren garında bekliyorum
İstanbul yolunda ellerini tutuyorum
Yanağımda bir öpücük, dizlerim titriyor
Ben ne yaptığımı bilmiyorum, yerden yüksek süzülüyorum
Her güzel şey kirlenirmiş, İstanbul da öyle
Sokaklarda beş parasız sabah, akşam, öğle
Meydanlarda sinir stres, politikayla iç içe
Bi' başka şehir olmuyor, bu kez bi' başka ülke
İlk kez ayak basıyorum bilmediğim bu diyara
Annem babam uzakta, sevdiklerim uzakta
İlk kez gerçekten tek başına Berlin sokaklarında
Bir özgürlük türküsü var çatlak dudaklarımda
Hüzün çöküyor akşam olunca kendimi dinliyorum
Yazdıkça yazıyorum, yazdığımı silmiyorum
Yazdıkça yazıyorum, yazdıkça uyanıyorum
Nereye ev dendiğini artık hiç hatırlamıyorum
Nakarat x2:
Nasıl da üzüyor insanı (insanı)
Yürüyüş yabancı bir şehirde
Çatıları ayın parlattığı
Öylece uyuklayan sessiz gecede