Çok işim var ben gene yazmaya yeltendim
Bırakıcaktım dalgalara sağımda bir yelkenli
Kel gelen saçlı saçlı olan kel gitti
Çünkü bu hipnoz çukuru hala gelgitli
Dün yok gördüğüm sabah ya da gece tonu
Yeni bir gün yok biraz daha eski tonu
Benim hayallerim siyahın eski tonu
Hayalleriniz grinin elli tonu
Şerefini ayağına düşürüp yerinden kalkamıyon
Çocukluğumu hatırlarım parka mı yol
Şimdi pis duman nefesi kesili yolu
Koşmak mı sorun orda durun hakkımda
Ne konuşucaksan buyrun lan açık oturum
Şarkı yapacaksın çocuğun yaşı konulu
Sorunum kendimle ilgilendirmez beni hiçbir
Kum tanesinin yorumu
Deniz manzarası gibi klişe yazdığın
Tren istasyonu gibi gelip gider kişiliğin
Şu dünyaya bak vardır bu sanatın işçiliği
Anlatıklarım duvarda hatıralar pisliği
O kadar uçtunda
Elektrik direğine mi takıldı kafan
Kuş gibi özgür hatırlamam
Kusura bakma ben sağ gözümü kısıpta sol gözümü yakamam
Gönlüm sigaraya sağ duyulu kendim seçtim bu yolu
Rüyamda düşünemediğim derin bir kuyu
Neyim var anlamamda yumruk büyüklüğünde gururumu
Sıkıpta sana yalvaramam
Kulaktan kulağa oynayan kadınlar
Palavra böcekler sorunlar soranlar bişeyim yok biraz üşüttüm
Neden bu kadar düşündüğümü düşünmekten
Düşünmenin düşürdüğü batağa düştüm lan !