Norton:
Yaşam denen belirsizliği ben hâla yaşıyorum
Ve kalbim manzarasız bir odanın boğukluğunu yaşıyordur
Beni sensiz bırakmak olacak iş değil
Ama gidiyorsan eğer bu kalbi senden çok uzaklara taşıyorum
Evet, ben bu aşkın girdabında kalan yalnızlık
Başka dudaklardan ağzıma gelen sadece tatsızlık
Hani derdin ya "Hiç bitmez aşkımız."
Bitti şimdi
Elalem ne der bilmiyorum ama bana göre bahtsızdık
Yandım bu defa gelip kurtarman son isteğim
Hayatıma benzedi aşkım da geleceksiz bir işteyim
İstanbul bile halime ağlamaktan bıktı
Uzaklaştır sevdiğimi başkasından aşkınız pislenir
Dakikalar geçmiyor saat durmuyor ki sana gelsem
Ne olurdu yani bana ait olan kalbi bana versen
Elim gitmiyor telefona yüzsüzlük yapıp gel desem
Rol yapmayı bıraksan da "Seni seviyorum" desen
Nakarat:
Gittin gideli hasrete sardım
Sendin herşeyim, senle tamamdım
Yandım bu defa, öyle bi yandım
Seni hala unutmadım x2
Zeval:
Merhabalar sevgilim
Yine yalnızım
Yine tek başımda odamda
Ve karnımın ağrısı vurdu yine başımın
Yaşımın alâkası yok
Ben Gizemsem başarırım
Seveceğim evet ben de bir başkasını
İnanıyorum bir gün olacak olacak
Dolacak gözlerim bakıp duracak
Sen başkasının kolundayken kokum duyulacak
Alışıyor kalbim
Nefesini yaşıyor
Gün geliyor kederden duramıyor
İyice kırılıyor daha dibe batıyor
Duymuyor görmüyor etrafını
Labirentin ortasında o da kayboluyor
Ruhum seninle
Kirli bedenlere paha biç
Herkes kötü olur bana sen hariç
Nolur gitme, bırakma beni piç
Duy beni ya Rab!
O bi konuk değil diye
Onu ağırlamadan, daha uğurlamadan
Çekti gitti
Yatma orda lakin ben ki uyku nedir unuttum
Kalmadı hal hecet gözlerimde yok nurunur
Huyum budur yüzüm soluk
Soluk borum da sen dolu
Yoruldum aşkı yaşasa hayat kendinden soğurdu