kimse anlamaz yarınla bugünü kavramaz ve kimse malesef acıyla hüzünü tartamaz
direnci kalmamış bir dosta sır emanet olmaz, güvenci harcanan o dost hiç yolunda durmaz
akan giden bu günler hep dert içinde kavrulur, sanki dünya mayasız hamur misali yoğrulur,
içinde sevgi ihtiras bütünlük hep yok olmuş ahı var ve şahı kaybedenler istisnada mat olmuş
sürekli hep, çabalamaktan bîtap düşmüşüz sebeplerim çok olmasınada rağmen hep umudum var içimde
kimsesizken bide bakarsın biri çıkar gelir tutar elinden anlamaz ve var olur tebessümün yüzünde
sormuşum ben dağlara denizlere hayatım hep hatalı bence yoksa boşuna olmadık harap
el açmışım semaya gözlerim kan ağlıyor içimde kavgalar ve dinmeyen acım ve ben benimle yalnızım
Nakarat:
Bu şehir girdap gülüm, girdapta mehtap gülüm
Bu şehir girdap gülüm, girdapta mehtap gülüm
Feleğin bir suyu var su değil kezzap gülüm, su değil kezzap
gökyüzünde karabulut ezaya merhaba ve çığlık atsam acaba belki derde elveda
bakışlarım karıncalı gerçeği ben göremez oldum her seferde çaresiz ve mazlumum ben mağlubum
kimse yok etrafımda olsa bile herkesin bi derdi var, nerde yar? boş düşünce hep zarar
imkansız mı arzular? bence azmedipte sabredince imkansızlık olmaz yok olsun tüm kaygılar
dört duvar olmuş mekan elimde cigara bak dumanlı gözlerim biçare bakınıyor bu etrafıma
güneşi hep batırmışım, ay doğarken ağladım gemiydim karaya vurmuşum ve ben doğarken ölmüşüm
hislerim yanıltıyor bu beni ve hep hatalı hamleler, önümü göremedim ki hep çekildi perdeler
güvendiğim dediklerim yok oldu bak bir anda bende kalmışım bu halim oluyo hergün daha da derbeder