Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir dilber kalesinin burcunda
Vazgeçilmez belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adımı çağırır
Kaldım parmaklarımın ucunda
Uçurumun kenarındayım Hızır
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Divan hazır, ferman hazır, kurban hazır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez, gel etmez
Gözleri bir red
Bir davet
Gülce
Uzak uzak dolanır
Mecaz değil, maraz değil
Gülce
Semavi bir afet
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir beyaz sihir
Canıma bedel bir haz
Name nurdan bir zehir
Gülce
Arafat'ta infaz
Bir tek bakışıyla suyum ısınır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir, en hakir, bin taksir
Cahil cesaretimi alem tanır
Ateşten kalleşten
Mızrakla gürzden
Dab betül arzdan
Deccal'den, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce'den
Ödüm patlıyor Gülce'ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum