Her zaman gün ortasında gelirlerdi.
Bu sefer gece yarısında geldiler.
Ölçüsüz bir kötülük ve merhametsiz kalplerle geldiler.
Söküldü bütün kapıların kilitleri.
Ve köpeklerle kovalanan bir militan.
İhanetin elleri ensesinde, vurdumduymazlığın elleri
Ensesinde,
Soluk soluğa, yüreğinde cehennem acıları ile
Koşuyordu tepelere doğru.
Ve bir ayin başlıyordu.
Gecenin ortasında
Gözleri kör, kulakları sağır eden
Kalleşliğin üstüne kalleşlikler ekleyen
Utanmaz bir ayin.
Ve elleri bağrında anneler
Evlatlarını göndermek istemezlerdi
Yemene gönderir gibi gecenin bir yarısında
Ama biliyorlardı.
Bu toprak onları kabul eder
Onlar için şahitlik ederdi
Bir mermi sesi karanlığı tam ortasından ikiye böldü
Gecenin derinliğinde cansız bir beden
Helal süt emmiş dudaklardan kan damlıyordu…