gece leylak ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam haziranda ölmek zor
haziranda ölmek zor
çalışmışım onbeş saat tükenmişim onbeş saat
yorulmuşum acıkmışım uykusamışım
anama sövmüş patron sıkmışım dişlerimi
ıslıkla söylemişim umutlarımı
sıcak bir ev özlemişim, sıcak bir yemek
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
çıkmışım bir dalgadan vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla dallarda insan iskeletleri
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
"uyarına gelirse tepemde bir de çınar"
demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra, demek ki sabah sabah
demek ki manda gönü, demek ki şile bezi
bir de memed'in yüzü, bir de saman sarısı
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta kaldı yürek sızısı
yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına üç haziran altmışüçü
üç haziran altmışüçü
bir kırmızı gül dalı konmuş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda bir eski gömütlükte yatıyor usta...
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir kuş ötüyor
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
haziranda ölmek zor