Aklımda bi sonbahar sabahı ve gidişin
Dudaklarımda ismin ve gözlerim sana uyandı
Sabahlara içimi dökerken yine ona kandın
Günaydın aşkım bu kentin gözbebeklerinde kaldın
Sınırsızlığıma uzanan ellerin şimdi başkasının teninde
Ve yeminle sana olan aşkı basit bi kelime sade dilinde
benden bi sen çıkmaz bugünde
Hayatımın bi özeti senden kalan avuçlarıma
Karanlığı öğretmeden gitme çıkamam aydınlığa
Zindan odalarımda zincirlerine vur acıma
Senden başka birine duvarlarımı kıramam
Mart güneşim yetiş gözlerinin yeşilini özledim
Varmısın yokmusun varlığın mı yoksa yokluk
Boş bi kağıt önümde elim korkakça savrulur
Yokluğunun güncesi doldu ve sen hala yoksun
Hasretler ve hüzün kokan saatler
Aynalarım kırık ve yansıması koskoca bi sen
Adını dahi söyleyemediğim bi eylemde ruhum
Direncim yok sana sevdamın bu son vuruşu
Kaç unutulmuşluk var yüreğimde belirsiz
Bitmeye yakın gitmeye dursan
Sevmeye yakın dursak sadece susarak
Güneşimi avuçlarına al ve doğ yeniden günahlarıma
anlattıkça üşüyorum günah gibi yaşayamadıklarım
sensizliği soluyorum hergün yapmacık tavırlarım
yeşil yeşil ölüyorum gözlerinde duyuyomusun kadın
küskün renklerime kazınmış adının her harfi kışım
bi adım ayrılık bi adım sen ve dünüm
bulanık karanlığımın hüznümüsün
neden senden sonra unuttu gelmeyi ölüm
kıskandığım saçların için rüzgarı söndürdüm
peşimde gölgeler aydınlığımı gölgeler
karanlığa işkence eden ellerimi göğe ser
soğuk hislerim var şu sıralar ölümü bekler
üşüyorum yokluğun tenimi deler geçer
susamış bi kalp var içimde gelde uslandır
al başımı dizlerine yaslandır
şartlanmış kelimeler elimde çoktandır
aşkın her harfini gelde baştan yazdır
bak koca dünyamı ayaklarına serdim
neden bu denli ısıtır içimi güneşin
ağaç olsam toprağında beslermisin sevgimi
dallarım kurudu sen hangi ağacın gölgesindesin
karmaşıklığın daniskası eylül sabahı gidişin
yokluğunun sarhoşluğu bedende hem zehir
biraz kül biraz duman ardında onca yalan
gün ışığına muhtaç umudu çıkar aklımdan
(nakarat)
tükendim sevgilim zor değil tahmin edersin
bi avuç zaman bi avuç sevgi bilmem ne dersin
bugünde eski bi fotoğraf anlattı seni
birde gülüşüne savurdum kadersizliği