Nakarat (Şanışer):
Defterim ne sağ, ne yeni
Ben önümü görürüm
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
Ağlar acımdan toprak
Ağlar aşılmaz yollar
Şanışer:
Güneş hergün devrin' açar.
Nefret mutlu ve sevgi naçar
Fakirin yüzüne kapanır hep kapılar;
Pek tabii tüm kapıları zengin açar
Olur ziyan ulu taşranın teri.
Ne ile dolar Yusuf Aslan'ın yeri?
Halkı çıkar; çorak bi toprak ve
Kan kokan eski bir taht kalır geri”
Sarp, kaz yarını.
Dününü göm bugüne; durma, kaz yarını
Daha bir çeyrek asır kadar önce ajans
Madımak'da yananları yazmadı mı?
Tanrım aç yanımı.
Gözyaşlarımı gömreim; ağlamam uğruna bir damla
Ben ki,
Şerefsizin sofrasında doyacağıma aç kalırım
Doyuramam kürkümYüzümde sonbahar hüznü. Hala yalancı olmamak mümkün
Yazarım neye doğru desem;
Zulüm ve diktadan korkamam çünkü
Hayatının yok önemi cihanda;
İyilir değil zorbalar güçlü
Bugün 16 Temmuz unutma;
Dün gece meclise bombalar düştü
Nakarat (Şanışer):
Defterim ne sağ, ne yeni
Ben önümü görürüm
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
Ağlar acımdan toprak
Ağlar aşılmaz yollar
Sehabe:
Ben barış dedim, onlar para.
Ben huzur dedim, onlar yalan
Kötülükler onlarca bak.
Bende bir umut var ondan çabam
Tanı önce beni.
Barış güverciniyim; görünce delir
Ve artık önceliğim:
Huzur istiyorum ama ölünce değil!
Ben hep iyiyi arzularken
Kötülük benle neden boğuşur?
Unuttular mavi gözlerimi,
Samsun'da yeniden doğuşum
Teröre kahruluşum kaçıncı?
Zaman koğuşu…
Diyarbakır'da şehit düşen
Üç çocuk babası uzman çavuşum
Deve kuşu olup da yer yaram.
Cahile gelmez benden hayır
Görmek istemem bombaları ve
Bütün kötülüğe benden hayır!
Küllerime sevinenler var.
Sivas'ta ateşi benden ayır!
İstanbul'da havalimanı,
Ankara'da tren garıyım
İyiliği bilmez gücün esiri.
Yüreğini koysan gücün ne senin?
Ve de cümlesini gör…
Hücuma sevinip ezer, yere düşünce seni
Demedim: 'Korkusuzum”
Onlar sandı ki korkusuzuz
Eskişehir'in en karanlık sokağındaki
19'um…
Nakarat (Şanışer):
Defterim ne sağ, ne yeni
Ben önümü görürüm
Yakar ya, kanın' ezan eyler ölürüm
Ağlar acımdan toprak
Ağlar aşılmaz yollar