Selam dostum, nasılsın? Yağmur var mı orada?
Burada biriktirdiklerim sel oldu dün gece,
Bir arkadaşım sol yanıma el oldu dün gece,
Ben tek kişilik nüfusumla sen oldum ülkece.
Yirmi altım ölüm için bekliyor Kasım'ı,
Garipsiyorum yaşıtlarımın evli olmasını,
Zeynep dahi artık beni sevmiyor; nasılım?
Hayal et be dostum annem bile, çekmiyor nazımı.
Dilimde pas tadı var, kalbimde bir kötü koku,
Kan istedikçe tanrılar ben yavaşça ölüyorum,
Kabristan gömü dolu, cennetin önü yolum,
Lütfen kalbini aç, eve dönüyorum.
Nakarat (x2)
Yar, yemin içtim acıma direniyorum,
Akan o kanı görüyor daha bileniyorum,
Yine geliyor hüzün,
Benim aklımdan zorum var.
Eskiden üzüntülerim gözyaşıma varmazdı,
Eskiden güneş benimdi, ele güne yanmazdı,
Eskiden bu şehirde ben yalnız kalmazdım,
Bir insanın kapısı dostum, arada çalmaz mı?
Eskiden şark yastı, yüzümü batıya asmazdım,
Eskiden birisi rap deyince küfrü basmazdım,
On yıldır verdiklerimin karşılığını alamadığımdan,
Yeniden 18 olsam; müzik yapmazdım.
Şimdi göz yuvarlarımı parçalama saati,
Sanma devran döner, sanma hayat adil,
O bir masal dostum,
Burada cüzdan çalana hırsız diyorlar; taht çalana fatih.
Nakarat (x2)
Yar, yemin içtim acıma direniyorum,
Akan o kanı görüyor daha bileniyorum,
Yine geliyor hüzün,
Benim aklımdan zorum var.