Nakarat:
Olanları unutup geriye dönemem.
Yandım çok; öylece sönemem.
Bir kül kalır illa senden ya da benden
Bölüm 1 (Şanışer):
Gel denizler aşalım, benimle gelmen şart.
Hala beraber ölmediğimiz yerler var
Lütfen erken kalk; tanrından al izini.
Sahip olmadıklarınla doldur valizini
Ve çık.
Sonra fayda etmez harbe tekbir
Al alır semayı sela yar; bir olur kan ve tekdir.
Yayılır kalbe dek kir
Çocuklar ölüyorken senin vicdanın rahatsa
Bir sorun var demektir.
Ellerim gökte;
Başka bi aşk arıyorum.
Güneşte yaş kalıyorum.
Ağlamamam yaş kanıyorum.
Benden başka mı yolun?
İyi gibisin be;
Ben bu ara eskisinden daha hızlı yaşlanıyorum
Diyar diyar gezdim; önüme kapın çıktı.
Tanrım, söyle hayallerimi nasıl yıktın?
Yaşadığımdan anlamadım bir şey;
Bütün hayatım sadece güzel bi ölüme hazırlık mı?
Nakarat:
Olanları unutup geriye dönemem.
Yandım çok; öylece sönemem.
Bir kül kalır illa senden ya da benden
Bölüm 2 (Emar):
'Bu yazgı değişmeyecek anladığımda çok geçti”
Dediğin anda belki gelir birisi anlar seni
Kalmadı umudum, çok karanlık; çok.
Açmadan gözlerini bilemezsin; yok.
Bir gece söküp yerinden kalbimi çaldılar
Onlar kalbini değil korkularını aldılar
Düşünmek istemiyorum artık
Düşün
Düşün ki yeniden sızlamasın bu ağrılar
Evimden uzaktayım; yatarken yatagımda
Gökyüzü sanki sana gülmüyor bu ara, ha?
Dünya bomboş gibi; sanki sade ben varım
Ve bir de şu haline sebep olan kadın
Unutmak istedikçe, daha çok kazınıyor.
Zaman bir hokkabaz ve hep o kazanıyor
Hiç olmayacak bir yerde oldurup imkansızı,
Sonra bütün bunların hepsi hile diyor değil mi?
Aynen Öyle
Bridge:
Deliye döndüm duyunca çekip gittiğini
Nereden bileceksin sen nerede bittiğimi
Nakarat:
Olanları unutup geriye dönemem.
Yandım çok; öylece sönemem.
Bir kül kalır illa senden ya da benden