Verse 1:
Karanlık ve gündüz bağlanır iken, dinle beni hece hece
Birazcık efsunluyum, içtim ya gece gece
Küçük cümlelerle büyük şarkılar
'Söylediğini yeme” dedi hayat bana yine
Karışık kafamın içi sebzeli bi' çorba gibi karışık
Dedi 'dert etme” o yıllardır alışık
Hüzünle mutluluğum köprü gibi birbirine bitişik
Kalbim sıkışık
Mezu bahis ettiğim hep olumsuzluk biliyorum
Çabalamazsan zaman sorumsuzluk duyuyorum
'Ne? Nasıl? Neden?” diye sora sora doluyorum
Bir gün de bitti işte ömür ahada uyuyorum
Sen 'dur” demezsen ben koşarım
Amber kokuludur hatunum çok uzağım
Öyle hasretim hayatın bak tuzağı
Bize mi denk geldi aşkın boş silahı?
Nakarat:
O kendine bir yol çizmiş
Ulaşılamazlar beni germiş
Ben nasıl yürürüm? Bu çakıl yolu hayat
Yeniden yeniden.
Verse 2:
Bugün de güz yağmurları yaprağından süzüldü
Bir avuç göz yaşı gibi topraklara döküldü
Gökyüzde uçuşan kuşlar birbirine küskündü
İnsanın doğa sevgisi insan için gülünçtü
Yazılan her doğru bedeli popülerliği gömmüştü
Alarm sokakta iki kişi bu olanları görmüştü
Embesil insan zevklerine kronik sövmüştü
O garibin sevdiği kızı bütün erkekler öpmüştü
'Lira” demek güçtü istemek suçtu
Patron benim koltuk bende ezin bu p*ştu
Bir öğrenci içtiği sofra şarabını aşağı kustu
Yapılan araştırmalara göre makarna suçlu
Gecenin detaylarını yazar oldum yine bana
Birazcık isyanım var ırkım yine sana
Nedir bu öfken birbirini vura kıra?
Neden olur dura dura tahammülsüz çocuklara
Nakarat:
O kendine bir yol çizmiş
Ulaşılamazlar beni germiş
Ben nasıl yürürüm? Bu çakıl yolu hayat
Yeniden yeniden.