Biriktirdim içime sayfalarca umudu
Konuşsanda herşeyi boş sayar bu hududu
Zaman geçer akrep yelkovanla sevişirken
İnandığın bütün herkez günden güne değişirken
Bölünmüş onca hayat yakılmış onca resim
Unutulmuş onca surat yarım kalmış hevesim
Hep bir hatrı var kahpenin 40 yıllık kahvesi
Gözlerimde simsiyah yalnızlığın sürmesi
Kendimi unutuğum gün hangi günün ertesi
Bu hangi günün sendromu hangi sesin bahçesi
Sanki beynim bir akıl hastanesi
Geçmiyor kullandığım hapların tesiri.
Kısa metrajlı filim gibi hayat
Yazmazsam günlerim hep ekmek gibi bayat
Gitmem lazım onlar beni bulmadan
Bırakta gidiyim lütfen daha geç olmadan
Nakarat
Döndür, bu gece yok dolunay
öldür hayali deşip sigaranı söndür
Telaşa verdim her bir hücremi
İstiyolar hayalerini rüyalarında görmeni.