Öpüyorsam ayrılığı gözünden,
Söküyorsam yüreğimi göğsümden.
Geçiyorsam gözlerinin içinden,
Sana olan sevdamdandır bilesin.
Geçiyorsam bir çiçeğin özünden.
Sana olan sevdamdandır bilesin.
Meğer ne yalnızız insan olmuşsak,
Yaprak gibi dalda sessiz solmuşsak.
Yeri gelmiş acıyada gülmüşsek,
Sana olan sevdamdandır bilesin.
Yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek,
Sana olan sevdamdır bilesin.
Biliyorum sen yine parmak uçlarında üşüyorsun.
Aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat,
Ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını,
Ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun.
Sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta,
Ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda.
Apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel!
Bütün parmakların tıkır tıkır işliyor.
İştahla gülüyorsun, yaşamaktır aşk.
Geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku boyunda,
Delice bir yangın parmaklarının buzulunda.
Ah Şahrud, her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli!
Kendimi kendime tutsak etmişsem
Ak göğsün yerine çölde bitmişsem
Kararına saygı duyup gitmişsem
Sana olan sevdamdandır bilesin
Kararına boyun eğip gitmişsem
Sana olan sevdamdandır bilesin
Karşılıksız sevebilmekse sevda,
Gerçek seven küle dönmüş her çağda.
Elim kolum bağlanmışsa kıyında,
Sana olan sevdamdandır bilesin.
Seyduna'yım gebermişsem kıyında,
Sana olan sevdamdandır bilesin.