Ateşler yanar,
Çatlaklar dolar.
Dumanlar taşar,
Püskürür Tamağ.
Yılkısı iner,
Kanatlar düşer.
Kara kapıdan,
O Tulpar girer.
Sesimi sen duydun,
Geriye sen döndün.
Efendisini,
Görünce gözler.
İtaatkâr başı,
Önüne düşer.
Yaklaşır ona,
Onun tahtına.
Hükümdarına,
Erlik Han'ına.
Sen asil bineğim,
Tamağ'a hoş geldin.
Ey Tulparım sen onların Uçmağ'ına boşverdin!
Piç Kayra'nın, bin yalanın uzağına uçgeldin!
Sen yurduna, tek yuvana, öz yılkına koşgeldin!
Otağına, otlağına, Tamağ'ına hoş geldin!
Ey Tulparım sen onların Uçmağ'ına boşverdin!
Piç Kayra'nın, bin yalanın uzağına uçgeldin!
Sen yurduna, tek yuvana, öz yılkına koşgeldin!
Otağına, otlağına, Tamağ'ına hoş geldin!