Bir durna uçurdum hublar gölünden (aman)
Bilmem ki ne oldu halı durnanın
Bilmem sahralarda dağlar sağrında
Nerede mekanı (vah vah) eli durnanın
Küstürdüm durnamı barışamadım
Semaya açıldı yarışamadım
Şahin oldu uçtu kavuşamadım
Yüce dağdan aştı yolu durnanın
Haylı demdir durnam gezeriz ayrı
Kayilim rüyamda görseydim bari
Yad avcı avlamış dönemez gayrı
Bağlanmış kanadı kolu durnanın
Ahumu aradım gökler yüzünde
Suval sordum ördeğinden kazından
Dediler kan ağlar iki gözünden
Örselenmiş tüyü telli durnanın
Dediler ah çekip seni özlüyor
Gelir deyi yollarını gözlüyor
Ciğerinden yare almış sızlıyor
Bükülmüş kameti beli durnanın
Deldi kulağımı bir hazin avaz
Yıktı bu gönlümü eyledi enkaz
Mezarım taşına gel elinle yaz
Bu perişan âşık kulu durnanın